yoklamak

yoklamak
-i
1. 检查; 检验; 稽核; 查对, 核对; 监督, 监察; 搜查: Evin her tarafını yokladılar. 他们搜查了房子的每个角落。Mustafa Bey pazılarını elleriyle yokluyor. 穆斯塔法先生用手检查他的二头肌。Ödevimi son bir kez yokladıktan sonra, öğretmenime verdim. 我最后一次检查完作业后交给了老师。
2. 看望, 探望, 访问, 探问, 打听: Hastayı yokladınız mı? 您看望过病人没有?Hasta teyzemi yattığı hastanede yokladık. 我们探望了生病住院的姨妈。
3. 力求了解, 力求打听清楚, 尽力探询明白: Bir yokla bakalım, belki razı olur. 你试一试打听清楚, 也许他会同意。Bu sorun üzerine ne düşündüğünü bir yokla. 你要尽量打听清楚他对这个问题是怎么想的。
4. 重新出现, 重新发生; 重复: Ağrılar arada bir yokluyor. 疼痛有时有。İlâç aldığım hâlde ağrılarım yine beni yokluyor. 在我服药的情况下, 仍时有疼痛。
5. 触觉到, 摸出来

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • yoklamak — i 1) El ile dokunarak incelemek Hem kendimi hem etrafımda gördüğüm eşyayı elimle yokladım. R. H. Karay 2) Bakmak, gözden geçirmek, kontrol etmek 3) Durum, bilgi, niyet vb.ni belirlemeye veya anlamaya çalışmak Kalbimi ne zaman yokladımsa ona dair… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yoklamak — yükselmek, çıkmak III, 212, 221 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • nabız yoklamak — nabzını yoklamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nabzını yoklamak — 1) niyetini, düşüncesini, eğilimini anlamaya çalışmak Milletin sesini işitmek, nabzını yoklamak, meselesini ve durumunu kaynakta öğrenmek istiyordu. T. Buğra 2) düşünce, niyet ve eğilimi anlamak için ön araştırma yapmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hafızayı yoklamak — hatırlamaya çalışmak Hafızamı yokluyorum, bu imza ile karşılaştığım gün, yirmi yılın gerisinde. Y. Z. Ortaç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eski defterleri yoklamak (veya karıştırmak) — bir yarar umarak veya başka bir amaçla eski olayları yeniden ele almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağız aramak (veya yoklamak) — öğrenmek istenilen şeyi söyletecek yolda dil kullanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kendini yoklamak — duygu, düşünce ve beden bakımından kontrol etmek Terbiye öğretmenimden öğrendiğim usullerle kendimi uzun uzun yokluyorum. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağzını aramak (veya yoklamak) — ağız aramak Bazı yorumcular karşısındakinin ağzını aramak, gerçek düşüncesini öğrenmek için böyle karamsar görünme yolunu tuttuğunu savunuyorlar. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • arkamak — yoklamak, arayıp taramak, I, 283, 284 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • nabız — is., bzı, tıp, Ar. nabż 1) Kalp atışının sağladığı kan basıncından dolayı atardamarlara ve özellikle bilekteki atardamara parmakla basıldığında duyulan kımıldama 2) mec. Eğilim, düşünce, niyet Birleşik Sözler nabız yoklaması Atasözü, Deyim ve… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”